Moda Sektöründeki Irkçılık Tarihi #1

Eminim, başlığı okuduğunuzda birçoğunuz aklından, “Moda ile ırkçılığın ne alakası var?” diye geçirmiştir. İçinde insan faktörünün yer aldığı her şeyde olduğu gibi, moda sektöründe de ırkçı yaklaşımlar mevcut. Hatta damarlarına işlemiş halde! Bugün hala New York Moda Haftası’ndaki modellerin %80’i beyaz. Peki, dünyanın %80’i beyazlardan mı oluşuyor? Evet, Hollywood filmlerinde öyle. Moda dergilerinde de. Marka yüzleri bile bembeyaz. %80’i beyaz olan bir medya dünyası etrafımızı öyle sarmış durumda ki, gerçekleri algılayamaz olduk.

Önce şunu bir sindirelim: Moda sektörü ırkçı. Bu sektörün içinde, yakınında veya yıldızı durumunda olan herkes bu ırkçılıktan nasibini alıyor. Bunu anlayabilir, anlamanın ardından bütün örneklerinde bunu farkedebilir ve sonunda şaşırmamayı öğrenebiliriz. Ancak bu yaklaşımın ne kadar eski bir tarihten beri benimsenmiş olması herkesi şaşırtacaktır.

Öyleyse, Afrika stili gösterişli küpelerinizi ve Küba’ya özgü çiçekli saç aksesuarınızı taktıysanız, “Moda Sektöründeki Irkçılık Tarihi” adlı serimin ilk yazısını okumaya devam edin.

“The Black Dandy”



Yıl: 1768

Evet, modadaki ırkçılığın ilk örneği 1768 yılına ait. İngiltere’de “dandyism” (“züppecilik” olarak çevirebiliriz) denilen ve elbette kölelik kurumuyla birleşen kısa ama saçma sapan bir zaman dilimi yaşandı. Toplum, köleler ve köle sahipleri olarak ikiye ayrılmış durumdaydı. Ancak işin asıl saçma tarafı; köle sahiplerinin arasındaki aptal yarışın kaç tane köleleri olduğuyla değil, kölelerinin ne kadar iyi giyindikleriyle ilgili olmasıydı. Ailelerinden koparılmaları ve kölelik yapmaları yeterince kötü değilmiş gibi, bu siyahi yetişkin adamlar, üst orta sınıfa ait sahiplerinin züppe kıyafetlerini taklit ederek giyinmeye zorlanırdı. Dar, renkli pantolonlar ve makyaj da buna dahildi.

Moda sektöründeki ilk ırkçılık eylemi, olayın çıkış noktası olarak yeterince saçma, değil mi?

Saçmalığını geçersek, günümüzde bu akım, öncekinden çok farklı bir hal almış durumda. 18. yüzyıl İngiltere’sinde zaten köle olan siyahları bir kez daha aşağılamak için kullanılan “dandyism”, şimdilerde Afrikalıların geçmişi eleştirerek kendi stillerini ortaya koymaları anlamına geliyor. Klasik Avrupa modasıyla Afrika estetiğini birleştiren siyahlar, daha feminen bir görünüm sergileseler de, aslında bu geçmişte yaşadıklarına bir gönderme niteliğinde. 2011’de New York Times ile dikkatleri üzerine toplayan Street Etiquette adlı blog da “Black Dandy” topluluğunun yepyeni bir çağa girdiğinin en belirgin göstergesi.


Paylaş: Google Plus

Yazar: Unknown

    Blogger Yorumları
    Facebook Yorumları

0 yorum:

Yorum Gönder